MSO UVC Dijital UV Virüs Bakteri Sterilizasyon Kutusu

Özellikler:

Güneşteki ultraviyole radyasyon ışınlarının cisimlere yapışık bakteri ve virüsleri öldürebileceği çok iyi bilinmektedir ancak aydınlatma cisimlerin tüm yüzeylerine direkt eşit oranda uygulanmalıdır.

MSO Teknoloji markalı sterilizasyon cihazı, cisimlerin her tarafında UVC ışınımıyla, kısa zaman içinde sterilize eder.

Bu cihaz; cam, metal kap, plastik madde, TV kumandası, anahtarlık, tırnak makası, tarak, meyve, sebze, simit, kurabiye, ekmek, biberon, kâğıt para, metal para, şeffaf cam bardakta su ve bunun gibi gıda ve elle temas ettiğiniz tüm cisimlerin sterilizasyonu için idealdir.

Cihaz içindeki cisimlerin 20 dakikalık UVC ışınımına maruz bırakılması, üzerlerindeki bakteri ve virüslerin %99,9 oranında öldürülmesini sağlayacaktır.

______________________________________________________________________________________

STERİLİZASYON VE DEZENFEKSİYON

• Ortamdaki virüslerin, bakterilerin ve mikroorganizmaların %99,9 unu yok eder.
• Bakteri, virüs, küf ve mantar sporlarının DNA yapısını bozarak onları etkisiz hale getirir.
• Bu sayede DNA yapılarını bozarak üremelerini engeller.

UV-C IŞIĞININ ETKİSİ

• Dalga boyu kısa olduğu için enerjisi yüksektir. Bu sayede tüm mikroorganizmaları yok eder.
• Sadece direkt temas ettiği alana ve/veya havaya etkisi söz konusudur.
• Reflektör sayesinde yansıdığı alana da etki eder ancak biraz daha uzun sürer.

UV-C

• UV-C güneşten kaynaklanan birçok elektromanyetik frekanstan biridir.
• UV-C ışını ozon tabakası tarafından tamamen yok edildiği için UVA ve UVB ışınları gibi dünya yüzeyine ulaşamazlar.
• UV ışınlarının en etkilisi olduğu için mikrop öldürücü ışınlar olarak bilinir.

NEDEN UVC Sterilizasyonu?

• Uygulaması basittir.
• Dezenfeksiyon kabiliyeti yüksektir.
• Ortam ve/veya yüzeyde kalıntı madde oluşturmaz.
• Korozif (aşındırıcı vs.) madde yoktur.

DNA, sarmal bir merdivene benzer şekilde, bükülmüş bir çift sarmal gibi yapılmış uzun zincirli bir moleküldür. İki yan iplik arasındaki bağlantı, dört temel bileşenin (A, T, G ve C)-(olarak kısaltılan adenin, timin, guanin ve sitozin) baz çiftleri tarafından oluşturulur. Bu baz çiftlerinden ikisi bitişiktir, her biri belirli bir frekansta bir timine sahiptir.

UVC’nin ters iplik ile adenin bağlantısını yok ederek ve bitişik timini bağlayarak burada hareket eder. Bu iki komşu baz çok kararlı bir dimer (timidin dimeri) oluşturur. DNA, hücre üretimi için hücre tarafından kullanılırsa veya hücre bölünmesi için çoğaltılırsa, okuma enzimleri bu noktada durur. DNA zincirinde ne kadar kusurlu lekeler varsa, mikro organizmalar da dahil olmak üzere hücrenin yaşamına verilen hasar o kadar büyük olur.

Bu ilke, doz-yanıt ilkesini açıklar: UVC dozu ne kadar güçlü olursa, hasar o kadar sık olur ve ölüm oranı o kadar yüksek olur, çünkü okuma işlemi yarıda kesilir. Bu nedenle, enzimlerin eksikliği ve hücre bölünmesinin engellenmesi hücre ölümüne neden olur.

Ultraviyole Lambaların Mikrobiyal Kontrol Amaçlı Kullanım Alanları

1. Hava ve yüzey dezenfeksiyonu: Mikrobiyal kontrolde UV lambalarının başlıca kullanım alanları; ameliyathaneler, laboratuvarlar ve biyolojik güvenlik kabinlerinin hava ve yüzeylerinin dezenfeksiyonudur. Ayrıca, insanların bir arada kala- balık olarak bulunduğu çocuk yuvaları, kafeteryalar, jimnastik salonları, hastane odaları gibi kapalı yerlerde, havadaki patojen mikroorganizmaların sayısını azaltarak hava yolu ile bulaşan hastalıkların yayılımını engellemek için kullanılabilirler.  UV lamba armatürleri havası dezenfekte edilecek odaların tavanına veya yer- den 210 cm yukarıya duvara monte edilir (direkt ışımalı UV). Kullanım sırasında odada bulunan kişiler dışarı çıkartılır. Odada bulunması gerekli kişilerin armatürün önüne bir siper koyarak odada bulunan kişilere direkt ışığın gelmesi engellenir. Hedefin ışık kaynağına uzaklığı azaldıkça UV’nin etkisi artacağından tüm hedefi görebilecek en kısa mesafe seçilmelidir. UV ışığın gücünün (watt) ve uygu- lama süresinin artması da etkiyi artıracağından, hedef mikroorganizmalara ve alanın büyüklüğüne göre; kullanılacak UV lambanın büyüklüğüne, lamba sayısına ve uygulama süresine karar verilmelidir.

1. Alet dezenfeksiyonu: UVGI özellikle ısıya ve neme dayanıksız materyalin dezenfeksiyonunda kullanılabilir. Fakat bu alanda kullanımı sınırlıdır. Bunun ne- deni, UV’nin direkt olarak UV ışınına maruz kalan mikroorganizmaları öldürebilmesi, iğne veya laporoskopun lümeni gibi UV ışınının ulaşamadığı yüzeylerdeki mikroorganizmaları öldürememesidir.
2. Su dezenfeksiyonu: Son dönemlerde içme suyu elde etmede ve arıtma tesislerinde yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bu amaçla ticari UV üniteleri geliştirilmiştir. UV ışınının geçebildiği ince quartz tüpler içinden veya merkezde- ki UV lambanın etrafından geçen filtre edilmiş berrak suyun sterilize edilebildiği bildirilmektedir. Böylece suya herhangi bir kimyasal madde eklenmeden ve tadı değişmeden işlemden geçirilebilmektedir.

Ultraviyole Lambalarının Kullanımı

Niels Ryberg Firsen infeksiyöz deri hastalıklarının tedavisinde güneşin UV bakterisidal etkisini göstererek 1903 yılında tıp dalında Nobel ödülü almıştır. 1930 yılında Westinghouse UV lambalarını geliştirmiş ve germisidal etkilerinin kanıtlanması için çok sayıda çalışma yapılmıştır. Sonuçta UV’nin virüsler, bakteriler, mantarlar ve Mycoplasma üzerine inaktive edici etkisi gösterilmiştir. Ultraviyole germisidal radyasyon [ultraviolet germicidal irradiation (UVGI)] denildiğinde genellikle 253.7 nm dalga boyunda UV (UVC) kastedilir.

Günümüzde germisidal amaçla UV ışık kaynağı olarak genellikle kullanılan lambalarda, cam bir tüp içindeki düşük basınçlı cıva buharı içinden akan elektrik akımı sayesinde UV ışık üretilir. Bu lambalara “germisidal lambalar (UVC lambalar)” denilmektedir. UV lambalar aydınlatmada kullanılan floresan lambalarla aynı şekilde çalışır. İki lamba arasındaki fark; floresan lamba ampulü UV radyasyonu görünür ışığa çeviren fosfor ile kaplanmıştır, UV lamba kaplı değildir, böylece arkta üretilen UV radyasyonu geçirir. Germisidal lambaların yararlı kul- lanım süreleri 1000-9000 saat arasında değişmekle birlikte, teknik özelliklerinde belirtilmemişse ortalama 3000 saat olarak kabul edilmektedir.

Doç. Dr. Nuri ÖZKÜTÜK

Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi, Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, MANİSA